6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Konsolide metin

6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Konsolide metin

Bu nedenle sadece düşünceyiaçıklamanın değil, aynı zamanda bilginin elde edilmesi açısından günümüzde enetkili ve yaygın yöntemlerden biri haline gelen sosyal medya araçları konusundayapılacak düzenleme ve uygulamalarda devletin ve idari makamların çok hassasdavranmaları gerektiği açıktır. Har ne kadar suç ya da kabahatler konusunda verilecek cezanınmiktarını belirlemek yasa koyucunun takdir yetkisinde ise de Anayasanın 13. Maddesindeöngörülen ölçülülük ilkesi gereği belirlenen cezanın miktarının da aşırıorantısız olmaması gerekir. Yasada öngörülen içerik çıkarma veya erişimengelleme gibi yükümlülüklerin en geç dört saat içinde yerine getirilmesigerekmektedir. Bu süreyi geçiren bir yer sağlayıcıya en az yüzbin TL idari paracezası verilmesi ölçülü kabul edilemez. Tebligat, usul ve yöntemi Tebligat Kanunu’nda belirlenen resmibir işlemdir. Ancakbu hallerde dahi, tebliğ konusu işlem, muhatabın tasarruf alanına mümkünolduğunca sokulmaya çalışılmakta, muhatabın işlemi öğrenmesi için çaba sarfedilmektedir. Ayrıca, bu hallerde, yani tebligatın muhatabın kendisine değil debir başkasına yahut başka yere yapılmasında bir zorunluluk bulunmaktadır. Ayrıca7201 sayılı Tebligat Kanunun 7/A maddesinde elektronik tebligat dadüzenlenmiştir. Getirilen kural tebligatın elektronik yolla yapılmasınıdüzenlememekte aksine herhangi bir elektronik posta adresine iletigönderilmesinin tebligat sayılacağını düzenlemektedir. Kanunda elektroniktebligat olanağı düzenlenmiş ve buna ilişkin belli güvenceler sağlanmışken,elektronik tebligat yerine herhangi bir e-posta adresine bildirim göndermenintebligat yerine geçeceğinin düzenlenmesi açık bir şekilde muhatapların davahakkını ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır.

(7) Üçüncü fıkraya göre beyan edilmesi gereken ticari iletişim gelirlerinin süresinde beyan edilmediği veya eksik beyan edildiğinin tespiti üzerine medya hizmet sağlayıcılarına 30 gün içerisinde Üst Kurul gelirinin ödenmesi bir yazı ile bildirilir. Medya hizmet sağlayıcıları tarafından süresinden sonra beyan edilen Üst Kurul geliri beyan tarihini takip eden 30 gün içerisinde ödenir. Üçüncü fıkraya göre beyan edilmesi gereken Üst Kurul gelirinin süresinde beyan edilmemesi veya eksik beyan edilmesi halinde, beyan edilmesi gerektiği tarihten ödendiği tarihe kadar geçen süreye altıncı fıkra kapsamında faiz uygulanır. B) Karasal ortamdan yayın yapan kamu ve özel medya hizmet sağlayıcı kuruluşlardan alınacak televizyon kanal, multipleks kapasite ve radyo frekans yıllık kullanım ücretleri. E) Türkiye Cumhuriyeti topraklarında yerleşik medya hizmet sağlayıcılarının yayın hizmetlerini, bu Kanun hükümlerine ve Türkiye Cumhuriyetinin taraf olduğu uluslararası andlaşmalara uygunluğu açısından izlemek ve denetlemek. (1) Özel medya hizmet sağlayıcılar, yaptıkları her yayının kaydını bir yıl süreyle muhafaza etmekle yükümlüdür. Gerçek ve tüzel kişiler yapacakları işlemlere esas olmak üzere bu süre içinde yazılı olarak Üst Kurula başvurmak ve Üst Kurulca belirlenecek ücreti ödemek suretiyle yayın kaydından bir kopya alabilir. Maddesiyle 5651sayılı Kanun’un 3. Maddesine eklenen (5) numaralı fıkranın birinci cümlesi ile;bu Kanun uyarınca verilen idari para cezalarının yurt dışında bulunan muhatabaKurum tarafından doğrudan üçüncü fıkradaki usulle bildirilebileceği hükmebağlanmaktadır. Sonraki cümlede ise bu şekildeki bildirimin yapıldığı günüizleyen beşinci gün sonunda tebligatın yapılmış sayılacağı ve bu şekildeyapılan tebligatın 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca yapılmış anlamına geldiğibelirtilmektedir.

Maddesi bakımından yazılı bildirim niteliği taşıdığı sonucunavarılmaktadır. Erişim engellemetedbirlerinin ölçüsüz ve anayasaya aykırı bir şekilde uygulanması ileyüzbinlerce internet Paribahis https://www.municipiosaucillo.com ve içerik erişime engellenmişken şimdi içeriğinçıkarılması yetkisi tanınmaktadır ki bu açıkça ölçüsüz bir tedbir olup bütünanayasal güvenceleri ihlal etmektedir. Diğer taraftan sosyal ağ sağlayıcısıtanımı belirsiz olduğu gibi sosyal ağ sağlayıcılara getirilen yükümlülükler deoldukça ağırdır. Öngörülen yükümlülüklerin ağırlığı dolayısıyla sosyal medyaplatformlarının temsilcilik açmaya yanaşmaması halinde sosyal medya fiilenkullanılamaz hale gelecektir. Milyonlarca sosyal medya kullanıcısı haberleşme,ifade, bilim ve sanat ve basın özgürlüklerinden fiilen yararlanamaz halegeleceği gibi sosyal medya üzerinden ticari faaliyetlerini sürdürenişletmelerin faaliyetlerini de sekteye uğratacak ve ekonomik krizi daha daderinleştirecektir. Hakları ihlal edilenlerin başvurabileceği hukuk yolu daöngörülmemiştir. Doğacak ve giderilmesi olanaksız zararları önlemek amacıylaantidemokratik niteliği açık olan ve başta ifade özgürlüğü olmak üzere çoksayıda temel hakkı ihlal eden yasanın yürürlüğünün durdurulmasına ivedi şekildekarar verilmesi gerekir.

Ancak hukuk sistemimizde özelbir hakkın korunması için sulh ceza hakimliğinden talepte bulunulabilen başkabir hukuk yolu bulunmamaktadır. Anayasa Mahkemesinin söz konusu iptal kararında dayandığıgerekçe fıkrada belirtilen tüm suçlar açısından aynı şekilde geçerlidir. Kaldıki yasa koyucu Anayasa Mahkemesinin iptal kararını dikkate almadan aynı suçiçin bu sefer içeriğin çıkarılması tedbirini düzenlemiştir. 7253 sayılı Kanunla öngörülen tanımdaysa gazetecilik veyaeditoryal içerik sunan platformlar istisna tutulmadığı gibi, bireysel iletişimimkânı sunan platformlar da istisna tutulmamıştır. Bu nedenle yaygın olarakkullanılan kamuya açık olmayan kişiler arasında mesajlaşma, mailleşme, sesligörüntülü görüşme veya dosya paylaşma platformlarının hatta online toplantıyapma imkânı sunan zoom, jitsi meet gibi platformların da tanım kapsamınaalınması mümkün görünmektedir. Aynı şekilde oyun platformlarının, müşterileremallar konusunda yorum yapma imkânı sunan alış-veriş sitelerinin, ortak çalışmayapmaya olanak sağlayan platformların, dosya paylaşma ya da dosya depolamaplatformlarının, hatta akademik yayın paylaşma imkânı veren platformların ya daveri tabanlarının da tanım kapsamına sokulması mümkün görünmektedir. Oysa buplatformların hiçbirinin sosyal medya olarak nitelendirilmesi mümkün değildir.

Söz konusu Anayasayaaykırılık, yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde uygulanacak yaptırımaçısından da geçerlidir. Aynı şekilde dördüncü fıkrada belirtilen raporlamayükümlülüğünün anayasaya aykırı olduğu, birinci ve ikinci fıkralarla bağlantılıolduğu ve anayasaya aykırı olduğu açıklanmıştır. Dolayısıyla söz konusuyükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde uygulanacak yaptırım da aynıgerekçelerle Anayasaya aykırıdır. Dolayısıyla öngörülen yükümlülüğün kapsamının ne olduğu bellideğildir ve sosyal ağ sağlayıcılar açısında öngörülemez bir yükümlülük niteliğitaşımaktadır. Bu nedenle kural açıkça Anayasanın 2. Maddesinde güvence altınaalınan hukuk devleti ilkesine aykırıdır. Diğer taraftan kural sosyal ağ sağlayıcıların anayasal haklarınada müdahale teşkil etmektedir.

Diğer taraftan kuralda hiçbir ilke ve ölçüt belirtilmeden BTKbaşkanına alt sınırdan on kat uzaklaşarak ceza verme yetkisi tanınmıştır.Başkan bir yer sağlayıcıya verilecek cezanın yüzbin TL mi yoksa bir milyon TLmi olacağına tamamen keyfi bir şekilde karar verebilecektir. Yasanın bir idaribirim olan BTK başkanına tanımış olduğu bu yetki, yasal düzenlemenin özüne veniteliğine aykırıdır. Asgari ve azami ceza hadleri arasıdaki on katlık fark,adeta birbirinden farklı iki cezanın aynı düzenlemeye dayanarak keyfî şekildeverilebileceğine tekabül etmektedir. Dolayısıyla belirtilen ceza miktarının altsınırı ile üst sınırı arasındaki aşırı fark belirsizliğe ve yasaya tabi olankişiler açısından öngörülemezliğe neden olmaktadır. Kuralda bu yetkinin keyfikullanılmasını önleyecek herhangi bir ceza tayin ölçütüne ve güvenceye de yerverilmemiştir. Bu belirsizlik hukuk devleti ilkesinin temel esaslarından biriolan hukuki güvenlik ilkesine açıkça aykırı olduğu gibi, hukuk devletinin tamkarşıtı olan keyfi yönetime olanak tanımaktadır. Bu nedenle Kural Anayasanın 2.maddesine de aykırıdır. Maddesinin altıncı fıkrasında yersağlayıcılık bildiriminde bulunmayan veya bu Kanundaki yükümlülükleri yerinegetirmeyen yer sağlayıcı hakkında Başkanlık tarafından idari para cezasıverilmesini öngörmektedir. Verilecek ceza değişiklik öncesinde “on bin TürkLirasından yüz bin Türk Lirasına kadar” şeklinde iken yapılan değişikliklecezanın miktarı yüz bin Türk lirasından bir milyon Türk lirasına” kadar şeklindeöngörülmüştür. Yani getirilen değişiklikle uygulanacak idari para cezasının altve üst sınırının miktarı on kat artırılmıştır.

  • Tahsisi müteakip en geç iki yıllık süre sonunda analog karasal televizyon yayınları ülke genelinde tümüyle sonlandırılır ve analog karasal televizyon yayınları durdurulur.
  • Hüküm ile yer sağlayıcılara yönelik bir tazminat sorumluluğugetirilmektedir.
  • Kuralın atıfta bulunduğu (3) numaralı fıkrada yeralan benzeri kaynaklarla elde edilen bilgiler kavramından kastedileninde kuralda sayılan internet sayfalarındaki iletişim araçları, alan adı, IPadresi gibi internetten belirlenebilecek hususlar olduğu açıktır.
  • (4) Geçerli mazereti olmaksızın üst üste iki, bir ay içerisinde üç defa toplantıya katılmayan Üst Kurul üyeleri üyelikten çekilmiş sayılır.

Maddesi “Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızınyalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak veancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna,demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülükilkesine aykırı olamaz.” Hükmünü içermektedir. Dahası yasada platformlar tarafından kaldırılan içeriksahiplerinin bu karara itiraz edebileceklerine ilişkin bir düzenleme de yeralmamaktadır. Dolayısıyla bu özel şirketler aleyhine ancak hukuk davasıaçabilirler ki bu da uzun yargılama süreleri ve yüksek dava masraflarınakatlanma zorunluluğu anlamına gelmektedir ki böyle bir düzenlemenin çatışanhaklar arasında hassas bir denge gözettiği söylenemez. Bu durumda sosyal medya platformlarının Türkiye’den gönderilenyargı kararlarını uygulamadığı tezi anlamsızlaşmaktadır. Zira bu kararlarıntamamını sosyal medya platformları uygulasa AYM tarafından ihlal kararıverilinceye kadar ifade özgürlüğüne yönelik ihlaller devam edecektir. Benzer şekilde, yakın zamanda Fransa’da yapılan düzenleme 2018yılında oldukça kapsamlı ve detaylı hazırlanan Avia Raporu’na dayanmaktadır.İlk olarak 20 Mart 2019’da yasa tasarısı olarak meclise sunulmuş ve neredeysebir yıllık bir görüş ve değerlendirme süreci gerçekleştirilmiştir.

Madde Anayasanın 2., 5., 7., 10., 13., 20., 22.,25., 26., 27., 28., 36., 38. Maddelerine aykırıdır, iptal edilmesigerekir. Onuncu fıkrada ise maddenin uygulanmasına ilişkin usul veesasların Kurum tarafından belirleneceği kuralına yer verilmiştir. Buna göremaddenin uygulanmasıyla ilgili usul ve esasları BTK belirleyecektir. Önceliklemadde öngörülen tüm düzenlemelerin Anayasaya aykırı olduğu yukarıda ayrıntılıolarak açıklanmıştır. Dolayısıyla anayasaya aykırı olan kurallarınuygulanmasına ilişkin usul ve esaslar da anayasaya aykırı olacaktır. Diğer taraftan bu yükümlülük bütün sosyal ağ sağlayıcılaraçısından değil, Türkiye’den günlük erişimi bir milyonun üzerinde olan ağsağlayıcılar için geçerlidir.

Maddesinde usulüne göre yürürlüğe konulmuş antlaşmaların “kanunhükmünde” olması kabul edilmiş ve “usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak veözgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklıhükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşmahükümleri esas alınır” denmiştir. Maddesinde güvencealtına alınmış hak arama özgürlüğü ve 40. Maddede güvence altına alınan temelhak ve özgürlüklere yönelik müdahalelere karşı etkili başvuru hakkı iledoğrudan ilişkili olan tebligat konusunun temel hakları ilgilendirdiği açıkolup yukarıda anılan usulüne uygun olarak yürürlüğe konmuş uluslararasısözleşmelerin de temel hakları ilgilendiren sözleşmeler olduğunda kuşkubulunmamaktadır. Dolayısıyla Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelereaykırı olan iptali istenen kural Anayasanın 90. Maddesine de aykırıdır ve 90/5madde gereği uygulanma kabiliyeti bulunmamaktadır. Diğer taraftan Anayasanın 13. Maddesine göre temel haklarayönelik müdahalelerin bir kanunla öngörülmüş olması gerekir. Ancak bunun içinmüdahalenin şekli anlamda bir kanuna dayanması yeterli olmayıp, bu kanununmaddi anlamda belirlilik ve öngörülebilirlik gibi belli niteliklere sahipolması gerekir. Başka bir ifadeyle kanun, ilgili kişinin davranışlarınıbelirlemesi amacıyla, kolayca ulaşabileceği, gerektiğinde profesyonel yardımalmak suretiyle de olsa anlayabileceği, açık, net ve yeterince belirgin nitelikteolmalıdır.

Yazıyı Paylaş
Facebook
Twitter
LinkedIn
Pinterest
Telegram