Koku ve Hafıza
Koku, hafızanın tembelliğinden, unutulmuş anılara ulaşma gücümüzü harekete geçirir. Anılarımızı, hatırladığımız anın içerisinde bulunduğumuz psikolojinin yansıması ile yeniden değerlendiririz.
Kişisel hikayemizin olduğu yere, hafızaya amigdala diyoruz. Beynimizdeki bu parça limbik sistemin bir parçası ve aynı zamanda bu hafızanın içerisinde yer alan, alan hafızasını ele alan hipokampüs bölümü ile çalışabilmektedir.
Aslında insanoğlunun Aristo’dan beri gelen 5 temel duyusu olduğu bilinmektedir. Koku duyusu, diğer 4 duyunuzun beynimizin içerisindeki, rasyonel, mantık ve bilişsel sistemden geçip limbik sisteme gittiği yolu izlemeden, direkt limbik sisteme gitmektedir. Koku duyumuzun daha etkileyici olduğu da bu durumdan kaynaklıdır, koku duyumuz doğrudan limbik sistemin içerisine gidip, diğer duyular ile birleşip bize daha etkili sonuçlar verebilmektedir.
Koku uzun dönem hafızamızda yer edebilir, yani uzun zaman önce hissettiğimiz bir duyguyu bize hatırlatabilir, hatta geçmişte yaşadığımız o anın psikolojisini birebir bize hissettirebilir.
Burnumuz (orthonasal) aracılığı ile hissedilen kokular küçük bir oranda da ağzımızda bulunan retronasal bölümünün desteğiyle tamamlanmaktadır.
